Boşanmada Mal Kaçırma

Boşanma sürecinde en sık karşılaşılan sorunlardan biri, eşlerden birinin evlilik içinde edindiği malvarlığını gizlice devretmesi ya da elden çıkarmasıdır. Hukuk dilinde “boşanmada mal kaçırma” olarak adlandırılan bu girişim, diğer eşin yasal haklarını doğrudan zedeler ve ilerideki mal paylaşımını güçleştirir. Peki, eşin mal kaçırması tam olarak ne anlama gelir, hangi davranışlar şüphe uyandırır ve “mal kaçırma nasıl ispatlanır”? Bu rehberde; mal kaçırmanın tanımından yola çıkarak şüpheli işaretleri, delil toplama yöntemlerini, ihtiyati tedbir kararı ile varlıkların nasıl güvence altına alınacağını ve son çare olarak tasarrufun iptali davası ile satılan malların geri alınıp alınamayacağını adım adım ele alacağız. İstanbul’da yaşayanlar için Beylikdüzü boşanma avukatı ya da Beylikdüzü en iyi avukat desteğiyle, tapu şerhi koymaktan malvarlığı tespitine kadar uzanan tüm mal kaçırma hukuki yolları hakkında pratik ipuçları da bulacaksınız.

Boşanmada Mal Kaçırma Ne Demektir?

Boşanma sürecinde “mal kaçırma”, eşlerden birinin evlilik birliği içinde edindiği malvarlığını —özellikle ev, araç, arsa, şirket hissesi gibi yüksek değerli varlıkları— boşanma davası açılmadan hemen önce ya da dava devam ederken gizlice devretmesi, satması veya üçüncü kişilere göstermelik şekilde vermesi anlamına gelir. Bu girişimin temel amacı, ileride yapılacak mal paylaşımında diğer eşin hak edeceği payı azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmaktır. Türk Medeni Kanunu’na göre edinilmiş mallar kural olarak ortak kabul edilse de, fiilî olarak malların el değiştirmesi paylaşımı güçleştirebilir. Mal kaçırma çoğu zaman ani banka transferleri, tapu devirleri ya da şirket hisse hareketleriyle ortaya çıkar. Eşin, normal harcama rutinine uymayan yüklü nakit çekimleri veya kısa sürede birden fazla taşınmaz satışına gitmesi, çoğunlukla “kaçırma” niyeti olarak yorumlanabilir. Bu aşamada “muvazaalı satış” kavramı öne çıkar; yani görünürde üçüncü kişiye yapılan, gerçekte ise malı eşin tasarrufunda tutmaya devam eden sahte işlemler söz konusudur. Hukuk sistemimiz, mal kaçırma girişimlerine karşı çeşitli koruma mekanizmaları öngörür. Bunların başında ihtiyati tedbir kararı gelir; mahkemeden talep edilen bu geçici önlem, malın satılmasını veya devrini dava sonuçlanıncaya kadar durdurur. Satış çoktan gerçekleşmişse, devrin geri alınması için tasarrufun iptali davası açılabilir. Ayrıca boşanma davasıyla birlikte tapu kayıtlarına şerh düşülmesi, taşınmazların el değiştirmesini büyük ölçüde engeller. Boşanmada mal kaçırma, diğer eşin ekonomik haklarını gasp etmeye yönelik hileli işlemlerin tümünü kapsayan bir kavramdır. Şüpheli işlem belirtileri erkenden fark edilip belgelenmezse, malvarlığının izini sürmek zorlaşabilir. Bu nedenle mal kaçırma riskini sezdiğiniz anda delil toplamaya başlamak ve süreci alanında deneyimli bir uzmanla örneğin Beylikdüzü boşanma avukatı ile yürütmek, ileride doğabilecek hak kayıplarını en aza indirmenin en etkili yoludur.

Eşin Mal Kaçırdığını Gösteren Belirtiler Nelerdir?

Evlilikte edinilmiş malları gizlice elden çıkarma niyeti, çoğu zaman gözle görülür finansal hareketlerle kendini belli eder. Özellikle boşanma konuşulmaya başlandıktan veya dava tarihleri yaklaşmaya başladığında, aşağıdaki işaretler “eşin mal kaçırması” şüphesi uyandırabilir:

Ani Yüksek Meblağlı Para Transferleri: Normal harcama alışkanlıklarına uymayan, açıklamasız banka havaleleri veya nakit çekimleri.
Tapu Devri veya Şirket Hisse Harekâtı: Kısa süre içinde birden fazla taşınmazın el değiştirmesi ya da şirket paylarının üçüncü kişilere satılması.
Gösterişli Ancak İndirimsiz Satışlar: Piyasa değerinin çok altına yapılan araç, arsa veya değerli eşya satışları (sözde satış – muvazaalı devir).
Yeni Hesap Açma veya Offshore Transferleri: Eşin, banka hesaplarını farklı kurumlara taşıması veya yurt dışı hesaplara döviz transferleri gerçekleştirmesi.
Ziynet Eşyalarının Ortadan Kaybolması: Evlilik süresince edinilen takıların “kaybolduğu” ya da “emanet bırakıldığı” iddiası.
Fatura ve Kredi Borcu Görünmezliği: Düzenli gelir beyan eden eşin, geliriyle orantısız şekilde borçlandığını veya ödeme planını değiştirdiğini beyan etmesi.

Bu belirtilerden biri veya birkaçı tespit edildiğinde, malvarlığı tespiti ve ihtiyati tedbir kararı talebi gecikmeden gündeme alınmalıdır. Belgelenmiş banka ekstreleri, tapu kayıt örnekleri ve noter onaylı ihtarname kopyaları “mal kaçırma nasıl ispatlanır” sorusuna güçlü yanıt oluşturur. Sürecin her aşamasında yerel tecrübeye sahip bir uzmandan, örneğin Beylikdüzü en iyi avukat desteği almak, delil zincirinin eksiksiz kurulmasını ve hak kayıplarının önlenmesini sağlar.

Mal Kaçırma İddialarında Delil Toplama Yöntemleri

Eşin mal kaçırdığına dair şüphe oluştuğunda, mahkemede ikna edici olabilecek somut deliller toplamak hayati önem taşır. Çünkü “mal kaçırma nasıl ispatlanır?” sorusunun nihai yanıtı, sunulan belgenin resmî niteliği ve birbirini tamamlayan kanıt zinciriyle verilir. Aşağıdaki yöntemler, hem maddi varlıkların izini sürmenize hem de hukuki girişimleri (örneğin ihtiyati tedbir kararı ya da tasarrufun iptali davası) güçlendirmenize yardımcı olur:

Tapu ve Araç Kayıt Sorguları
- e-Devlet / TAKBİS üzerinden taşınmaz listesi çıkarılır, son altı aylık devir hareketleri kontrol edilir.
- Araçlar için TÜVTÜRK ve Sigorta Bilgi Merkezi kayıtları incelenerek plaka değişikliği veya satış işlemleri saptanır.
Banka Ekstreleri ve Finansal Hareket Analizi
- Mahkemeden “banka hesap hareketlerinin celbi” talep edilerek yüksek meblağlı para çıkışları tespit edilir.
- Kredi kartı limit artışları veya olağan dışı nakit çekimleri, mal kaçırma emareleri olarak dosyaya eklenir.
Ticaret Sicili ve Şirket Hisseleri İncelemesi
- MERSİS ve Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarından ortaklık payı devirleri araştırılır.
- Ani hisse değişiklikleri, muvazaalı işlem ihtimalini güçlendirir.
Noter Onaylı Belgeler ile Üçüncü Kişi Sözleşmeleri
- Eşin yakın akraba veya arkadaşlarıyla yaptığı düşük bedelli satış sözleşmeleri, hileli devirin açık delili olabilir.
- Fatura ve irsaliyeler, “malları sadece emanet bıraktığını” iddia eden savunmaları çürüterek “fiilî devri” ispatlar.
Dijital Yazışmalar ve Tanık Beyanları
- WhatsApp, e-posta, SMS kayıtları (KVKK’ya uyumlu biçimde) mal kaçırma niyetini ve zamanlamasını somutlaştırır.
- Satışa aracılık eden emlakçı, galerici veya muhasebeci gibi tanıklar süreci ayrıntılı olarak ortaya koyabilir.

Bu delil seti, mahkemeye sunulduğunda malvarlığı tespiti talebiyle desteklenir ve hâkim; taşınmazlara şerh koyma, banka hesaplarına bloke veya menkul kıymetlere ihtiyati tedbir getirme gibi koruma kararlarına hükmedebilir. Sürecin teknik ayrıntıları ve delil toplamanın yasal sınırları nedeniyle, yerel tecrübeye sahip bir Beylikdüzü boşanma avukatı ile hareket etmek hem delillerin geçerliliğini garanti eder hem de zaman kaybını önler.

İhtiyati Tedbir Kararı ile Mal Kaçırmanın Önüne Nasıl Geçilir?

Mal kaçırma ihtimali saptandığında en etkili koruma aracı, mahkemeden talep edilebilen ihtiyati tedbir kararıdır. Bu karar, boşanma davası kesinleşmeden önce taşınmazların satışını, banka hesaplarından para çekilmesini veya hisse devri gibi tasarrufları geçici olarak durdurur; böylece malvarlığı, paylaşım aşamasına kadar “dondurulmuş” olur. Tedbir talebi, boşanma davasıyla birlikte ya da ayrı bir dilekçeyle Aile Mahkemesi’ne sunulur. Dilekçede, mal kaçırma riskini gösteren tapu hareketleri, yüklü para transferleri veya sahte satış sözleşmeleri gibi somut deliller yer almalıdır. Hâkim, “acil ve telafisi güç zarar” ölçütünü uygular; risk ikna edici bulunursa, tapu müdürlüğüne şerh düşülmesi, banka hesaplarına bloke koyulması veya araçların haczi gibi önlemler aynı gün içinde uygulanabilir. Eşin tedbir kararına uymaması, malvarlığını gizlice devretmesi hâlinde ise fiil hem tasarrufun iptali davasına zemin hazırlar hem de icra-ceza yaptırımlarına yol açabilir. Sürecin teknik ayrıntıları, dilekçenin usulü ve delil standardı son derece hassas olduğundan, yerel dosya pratiğine hâkim bir Beylikdüzü boşanma avukatı ile hareket etmek, tedbirin hızla çıkmasını ve mal kaçırma girişimlerinin etkisiz bırakılmasını sağlar.

Tasarrufun İptali Davası: Satılan Malların Geri Alınması Mümkün mü?

Eş, boşanma davası öncesinde veya sırasında taşınmazlarını üçüncü kişilere devrettiyse ya da değerli eşyaları göstermelik satışlarla elden çıkardıysa, “geç kaldım” diye düşünmeyin; Türk hukukunda bu işlemlerin iptal edilmesini sağlayan güçlü bir yol vardır: Tasarrufun iptali davası. İcra ve İflas Kanunu’ndan uyarlanan bu dava türü, boşanma dosyası sonuçlandıktan sonra gündeme gelebilir ve hileli devirle satılan malların hukuken geri alınmasını hedefler. Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için üç temel koşul aranır:

Muvazaalı İşlem – Satış görünse de gerçekte bedelsiz devredilmiş ya da bedeli elden ödenmiş gibi gösterilmiştir.
Zarar Şartı – Mal devri nedeniyle diğer eş, mal paylaşımında maddi kayba uğramıştır.
İyi Niyet Yokluğu – Üçüncü kişi, devir sırasında boşanma sürecini ve mal paylaşımı riskini biliyor veya bilebilecek durumdadır.

Dava kabul edildiğinde, taşınmaz yeniden eşlerin ortak malvarlığına döner; satış bedeli nakden ödenmişse, bu bedelin iadesi de karar altına alınabilir. Süre bakımından kritik nokta, hileli işlemin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde dava açılmasıdır; aksi hâlde hak düşürücü süre devreye girer. Ayrıca dava yoluyla kazanılan hüküm, üçüncü kişinin tapu kaydına şerh edilerek aleniyet sağlanır ve mülkiyet fiilen geri alınabilir. Tasarrufun iptali davaları, karmaşık delil incelemeleri (banka hareketleri, bilirkişi raporları, tapu kayıt analizi) gerektirdiği için süreç ortalama bir boşanma davasından daha uzun sürebilir. Bu nedenle mal kaçırma davası başlatmadan önce detaylı malvarlığı tespiti yapmak ve hukuki stratejiyi doğru kurmak şarttır. İstanbul’da yaşayanlar açısından, tapu bölge müdürlüklerine ve yerel mahkeme uygulamalarına hâkim bir Beylikdüzü en iyi avukat ile çalışmak, satılan malların geri kazanılma ihtimalini önemli ölçüde artırır. Mal kaçırma girişimleri sonradan telafi edilemez değil; ancak süre ve delil yönetimi hatasız yürütülmelidir. Tasarrufun iptali davası, hileli devirleri geri çevirerek adil mal paylaşımını yeniden mümkün kılan etkili bir hukuki araçtır.