Koruma tedbirleri, Türk ceza hukuku içerisinde yer alır ve toplum huzurunun korunması amacında yapılan uygulamalardan bir kısmını oluşturur. Beylikdüzü avukat hazırlanan yazı içeriğinde, TCK kapsamında yer alan bu uygulamanın içeriğine dair bilgiler verecektir.
Koruma tedbirlerinin en temel amacı, ceza muhakemesinin maddi gerçeğinin ortaya çıkartılması ve hükmedilen yaptırımların uygulanabilmedir. Kanunen belirlenen bu tedbirler kişinin özgürlüğüne, vücuduna, maddi mal varlığına, konut dokunulmazlığına ve özel hayatına dair olabilir.
Koruma tedbirlerinin, kişilerin özgürlüğüne yönelik bazı kısıtlamalar olduğunu söyleyebiliriz. Ceza muhakemesi kanunlarında yer alan koruma tedbirlerini belirtmek gerekirse; yakalama, gözaltı, tutuklama, adli kontrol, arama, el koyma, telekomünikasyon aracılığı ile yapılan iletişim denetlemesi, gizli soruşturmacı ataması ve teknik araçla izlemedir.
Ceza Hukukunda Koruma Tedbirleri
Koruma tedbiri kapsamında yer alan uygulamalar, herhangi bir suçun işlendiği izlenimini veren etkenlerin öğrenilmesinden sonraki aşamada başvurulan adli nitelikli tedbirler arasındadır.
CMK madde 90-140 içeriklerinde koruma tedbirlerinden bahsedilmektedir. Kanun maddelerinden yola çıkarak belirtmek isteriz ki; koruma tedbirlerinin tamamı geçici olan önlemlerdendir. Korum tedbirlerinin beklenen faydayı sağladıkları zaman artık görevini tamamlamış sayılır ve bu durumda ortadan kaldırılması gerekir. Bu sebeple de kötü amaçlı uygulanmaması için, belirli zamana tabii tutulmaktadır.
Koruma tedbirlerinin orantılı olması gerekmektedir. Uygulama gerekliliğince menfaatler arasında denge kuralları uygulanmalıdır. İstenilen sonuca daha hafif bir tedbir sayesinde ulaşılması mümkün olduğu sürece, daha zor bir tedbir uygulanmamalıdır.
Koruma Tedbirleri Nelerdir
Koruma tedbirlerinden biri de “yakalama” olmaktadır. Yakalama, suç zannı etkisinde olan kişinin özgürlüğünün, henüz yargı kararı olmadan sınırlandırılmasıdır. Yakalama kararında ve diğer koruma tedbirlerinde yer alan kararlarda, hâkim kararına ihtiyaç olmamaktadır. Bu sebeple de şartlar çok sıkı şekilde düzenlenmelidir. Yakalama tedbirinde; herkesin yakalama yapabileceği ve kolluk kuvvetlerinin yakalama yapabileceği durum olarak ikiye ayrılır.
Herkesin yakalama yapabileceği durumlarının ilki, kişiye suç işlerken rastlanmasıdır. İkincisi de; suçüstü halinde, izlenen kişinin kaçma ihtimalinin olması ya da kimliğin hemen belirlenmesi olasılığının olmamasıdır.
Kolluğun yakalama yetkisi de şu şekildedir;
- Tutuklama kararı ya da yakalama emri düzenlenmesini gerektiren durumlar
- Şüphelinin yakalanmasında gecikme sakıncası varsa olmaktadır.
Yakalama tedbirine bağlı olarak önlem amaçlı şekilde, kişinin el ve ayakları orantılı şekilde bağlanabilir. Şüphelinin kendisine ya da başkasına zarar verme ihtimali olan durumlarda da kolluk kuvvetleri tarafından kelepçe kullanılabilir.